KIYMETLİ ZİYARETÇİLER UÇAN BLOGLARINA HOŞ GELDİNİZ

16 Haziran 2012 Cumartesi

Allah Sevgisi Şiirleri

ALLAH SEVGİSİ ŞİİRLERİ

ALLAH SEVGİSİ
Kim çıkarır sabahleyin erkenden,
Dünyamıza ışık veren güneşi?
Gece vakti denizlere serpilen,
Ay doğuyor; kim yapıyor bu işi?

Kışın kuru sandığımız fidana,
Baharda kim yeşillikler giydirir?
Bülbül öter, yuva yapmış ormana,
Bu sedayı ona acep kim verir?

Vatan, millet ne demektir bilmeden,
O sevgiyi kalbinize kim verdi?
Babanızdan güzel bir şey isterken,
Gönlünüze kim koyuyor ümidi?

Akşamüstü karanlıklar içinden,
Milyonlarca yıldızı kim parlatır?
İşte bütün bu şeyleri düşünen
Yapan, eden, yaratan hep Allah'tır

İbrahim Alâattin GÖVSA

ALLAH SEVGİSİ
Güzel duygularla yoğruldum
Mayası tuzu Allah sevgisi
Ta ezelden kalbimden vuruldum
Aslı özü Allah sevgisi

Hem tutuşurum hem yanarım
Yaşarım içten içe kanarım
Korkarım hiddetinden donarım
Ateşi közü Allah sevgisi

Bilirim çoktur günahım
Her işimde olur eyvahım
Rahmetin olsun Allahım
Kurtarır bizi Allah sevgisi

İznin olmadan kıpırdamaz yaprak
Yeşillik vermez onsuz toprak
Başka duygular bizden olsun ırak
Sarsın hepimizi Allah sevgisi.

Ali Alper Durmuş

ALLAH SEVGİSİ
Gün gelir kulun Allah sevgisi,
Fakirin kuru ekmeğine tekamül eder,
Gün gelir ağıtın son çilesi,
Hasretli gönüllerle başlayıp gider,

Gün gelir arşı aşar tüm coşkusuyla,
Gün gelir koşturur yarını umuduyla,
Tatlı heyecan veren sefer duygusuyla,
Gün gelir yüreklere iner.

An gelir gökyüzüne aşar yıldızları bile,
An gelir insanı güldüren bir çile,
Gün gelir sevdanın sırlarında,
Efkarın her anında kalbe siner,

Zaman, zaman bir rüzgardır düşüncede,
Bir fırtınadır gönül okyanusun dibinde,
Bir bakıştır maddenin her zerresinde,
Gökyüzü yer yüzü birbirine benzer,

Gün gelir kulunu sevmektir umutlar dolusu,
Bazen de bir an ayrılık korkusu,
Zaman, zaman bir yüceliş tutkusu
Ensar duygusuyla gökleri deler.

Kainatı seversen eğer Allah'ı da seversin,
Gönül gözüyle bakmalısın görmek istersen,
Sonsuzda olsa ayrılık kavuşmak yakındır özlersen
Her şey birden başlar birden gider..

Zekeriya Başgün

ALLAH DİYEREK
Gözlerden yaşlar akar,
Allah Allah diyerek.
Her ahta göğe çıkar,
Allah Allah diyerek.

Kalbim bülbüle benzer,
Öter Allah diyerek.
Akıl bir güle benzer,
Yiter Allah diyerek.

Bir nur sarmış etrafı,
Doldurmuşlar her safı,
Gönlümün tek sarrafı,
Birdir Allah diyerek.

Başka derdim olmaya...
Bir gül gibi solmaya,
Razıyım kaybolmaya;
Allah Allah diyerek

İki dudak arası
İşte bülbül duası
Dindirir cümle yası
Derman Allah diyerek

Kadir Alaşar

ALLAH DİYEN
Allah diyen kalmaz darda,
Söyleyelim Allah diye.
Büyüktür o koymaz zorda,
Söyleyelim Allah diye.

Allah özenmiş kuluna,
Emreylemiş git yoluma,
Beni yerlertir diline,
Söyleyelim Allah diye.

Dilinden düşürme dostu,
Yaratmaktan budur kastı,
Bir bakarsın ecel bastı,
Söyleyelim Allah diye.

Bu dünyada kimler kalmış,
Gelen gitmiş yalan olmuş,
Bir bakarsın ömrün dolmuş,
Söyleyelim Allah diye.

Miskin Necmi nolur halin,
Bağbanmısın hani gülün,
Hiç durmadan söylet dilin,
Allah diye allah diye..

Necmi Uçar

VUSLÂT YAKARIŞLARI
Yâ Rab, bir aşk verdin bana;
Yanıp durdum Sen’den yana!..
Canı kurban dedim Sana;
Rahîm Sen’sin, rahmet Sen’in!..
Ezel ebet devletin var;
Her zerrede, kudretin var!..
Ne tükenmez servetin var;
Rezzâk Sen’sin, nimet Sen’in!..
Benden yakın oldun bana;
Hangi yüzle dönem Sana?!..
Akıl yetmez bu devrâna;
Kâdir Sen’sin, kudret Sen’in!..

Gelen gider, giden gelmez;
Can Sen’indir bu can ölmez!..
Onca sırrı çözen olmaz;
Hakîm Sen’sin, hikmet Sen’in!..
Şükrü bulduk varlık ile;
Sabrı gördük darlık ile!..
Edep derdik erlik ile;
Rahmân Sen’sin, izzet Sen’in!..
Kalp, adınla Sen’i okur;
Okudukça bir aşk dokur!..
Elimdedir verdiğin nûr;
Samed Sen’sin, himmet Sen’in!..

Rıfat ARAZ

BİLMEM
Aşkın ile bir hoş oldum;
İlki bilmem, sonu bilmem!..
Neye baksam, seni buldum;
Yönü bilmem, yanı bilmem!..
Her hâl ile yandı yürek;
Dağ yükümde bin bir emek!..
Ömür bir çark, zaman elek;
Ten öğünür, canı bilmem!..
Safta döndü, doldu gönül;
Müptelâdır güle bülbül!..
Budur, böyle erkân, usûl;
Sevgimiz var, kini bilmem!..
Yâ Rab, sende her kararım;  
Gönül arar, ben ararım!..
Ötede mi ilkbaharım?..
Dünü bilmem, günü bilmem!..
Tâ ezelden bu hâldayım;
Sana gelen bir yoldayım!..
Bir bîçâre akıldayım;
Malı, mülkü, şanı bilmem!..
Menzil menzil, kubbe kubbe,
Sebep, bağlı bir sebebe!
Ne sevdâdır iner kalbe;
Unuttum ben, beni bilmem!..

Rıfat ARAZ

TÖVBEKÂR OLDUM
Yâ Rab bu aşk bende, benimle her an;
Aşk ile can buldum, canda var oldum!..
Bu zorlu nefsime neyledi zaman?..
Bazen kışa döndüm, kâh bahar oldum!..
Tevhîdin nûruyla, var ettin canı;
Ufkuna nakşettin eşsiz fermânı!..
Tedbirden, takdire dönen her sonu;
Tefekkür ettikçe tövbekâr oldum!..
Kader levhâsında, ince bir sır var;
Bir ömre sığmadı, aşk denen esrâr!..
Âlemi sardıkça bu derin efkâr;
Yanmış ney misâli, âh u zâr oldum!..
Ezelden ebede bu şevk, bu heves;
Firdevs’den,Mevâ’dan, Naim’den bir ses!..
Kutsal emanete yüklü her nefes;
Dal, budak saldıkça, lalezâr oldum!..
Hüzün tezgâhında, süsledin gülü;
Yardın, pâk eyledin mümin gönülü!
Sebepler içinde her tevekkülü;
Sezdikçe hem gizli, aşikâr oldum!..
Yâ Rab yakın sensin, ben benden uzak;
İçimde, iç içe binlerce tuzak!..
Ey gönül geç nefsi, benliği bırak;
Kim demiş âlemde bahtiyâr oldum?!..

Rıfat ARAZ

İSTER İDİM ALLAHI
İster idim Allah’ı buldum ise ne oldu
Ağlar idim dün ü gün güldüm ise ne oldu
Erenler meydanında yuvarlanır top idim
Padişah çevganında kaldım ise ne oldu
Erenler sohbetinde deste kızıl gül idim
Açıldım ele geldim soldum ise ne oldu
Âlimler ulemalar medresede buldusa
Ben harabat içinde buldum ise ne oldu
İşit Yunus’u işit yine deli oldu hoş
Erenler manisine daldım ise ne oldu

ARAYI ARAYI
Arayı arayı bulsam izini
İzinin tozuna sürsem yüzümü
Hak nasip eylese görsem yüzünü
Ey sevdiğim (ya Muhammet) canım arzular seni
Ali ile Hasan, Hüseyin anda
Sevdası gönüllerde muhabbet canda
Yarın mahşer gününde hak divanında
Ya Muhammet canım arzular seni
Yunus meth eyledi seni dillerde
Dillerde dillerde hem gönüllerde
Arayı arayı gurbet ellerde
Ey sevdiğim canım arzular seni.

BANA SENİ GEREK SENİ
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dünü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar öldürür
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin gün be gün endişem
Bana seni gerek seni
Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni
Yunus’dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni.

BEN DERVİŞİM DİYENE
Ben dervişim diyene
Bir ün edesim gelir
Tanıyuben şimdiden
Varıp yetesim gelir
Sırat kıldan incedir
Kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne
Evler yapasım gelir
Altında Gayya vardır
İçi nâr ile pürdür
Varuben ol duldada
Biraz yatasım gelir
Ta’neylemen hocalar
Hatırınız hoş olsun
Varuben ol tamuda
Biraz yanasım gelir
Andan Cennete varam
Cennette Hakık görem
Huri ile gulmanı
Bir bir kucasım gelir
Derviş Yunus bu sözü
Eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeker
Bir Molla Kasım gelir.

ÇAĞIRAYIM MEVLAM SENİ
Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlam seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlam seni
Su dibinde mahi ile
Sahralarda ahü ile
Abdal olup Ya Hu ile
Çağırayım Mevlam seni
Gökyüzünde İsa ile
Tur dağında Musa ile
Elimdeki asa ile
Çağırayım Mevlam seni
Derdi öküş Eyyüb ile
Gözü yaşlı Yakub ile
Ol Muhammed mahbub ile
Çağırayım Mevlam seni
Bilmişim dünya halini
Terk ettim kıyl ü kalini
Baş açık ayak yalını
Çağırayım Mevlam seni
Yunus okur diller ile
Ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile
Çağırayım Mevlam seni.

ELHAMDÜLİLLAH
Haktan gelen şerbeti içtik elhamdulillah
Şol kudret denizini geçtik elhamdulillah
Şol karşıki dağları meşeleri bağları
Sağlık safalık ile aştık elhamdulillah
Kuru idik yaş olduk kanatlandık kuş olduk
Birbirmize eş olduk uçtuk elhamdulillah
Vardığımız illere şol safa gönüllere
Halka tapduk manisin saçtık elhamdulillah
Beri gel barışalım yad isen bilişelim
Atımız eğerlendi estik elhamdulillah
İndik Rum’u kışladık çok hayır şer işledik
Uş bahar geldi geri göçtük elhamdulillah
Dirildik pınar olduk irkildik ırmak olduk
Artık denize dolduk taştık elhamdulillah
Taptuğun tapusuna kul olduk kapusuna
Yunus miskin çiğ idik piştik elhamdulillah.

EY YARENLER
Ey yarenler ey kardeşler korkarım ben ölem deyi
Öldüğüme kayırmazam ettiğimi bulam deyi
Bir gün görünür gözüme ayıbım vuralar yüzüme
Endişeden del’olmuşum nidem ben ne kılam deyi
Eğer gerçek kul imişsem ona kulluk kıla idim
Ağlayaydım bu dünyada yarın onda gülem deyi
Hemin geldim bu dünyaya nefsime kulluk eyleyi
İyi amel işlemedim azaptan kurtulam deyi
Ey biçare miskin Yunus günahım çok neyleyeyim
Sığındım ol Allah’ıma dedi hem afvedem deyi.

GEL GÖR BENİ
Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadi beni kane
Ne âkilem ne divâne
Gel gör beni aşk neyledi
Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarim yollar gibi
Gâh akarim seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi
Akarsulayin çaglarim
Dertli cigerim daglarim
Şeyhim anuban aglarim
Gel gör beni aşk neyledi
Ya elim al kaldir beni
Ya vaslina erdir beni
Çok aglattin güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi
Ben yürürüm ilden ile
Şeyh anarim dilden dile
Gurbette hâlim kim bile
Gel gör beni aşk neyledi
Mecnun oluban yürürüm
O yari düşte görürüm
Uyanip melûl olurum
Gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus biçâreyim
Baştan ayaga yâreyim
Dost ilinden âvâreyim
Gel gör beni aşk neyledi.

İSTER İDİM ALLAH'I
İster idim Allah’ı buldum ise ne oldu
Ağlar idim dün ü gün güldüm ise ne oldu
Erenler meydanında yuvarlanır top idim
Padişah çevganında kaldım ise ne oldu
Erenler sohbetinde deste kızıl gül idim
Açıldım ele geldim soldum ise ne oldu
Âlimler ulemalar medresede buldusa
Ben harabat içinde buldum ise ne oldu
İşit Yunus’u işit yine deli oldu hoş
Erenler manisine daldım ise ne oldu.

İLİM İLİM BİLMEKTİR
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Okumaktan murat ne
Kişi Hak’kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru emektir
Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere yelmektir
Dört kitabın ma’nisi
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır
Yiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Ma’nisi ne demektir
Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir.

NİCE AĞLARSIN
Sen burda garip mi geldin
Niçin ağlarsın bülbül hey
Yorulup iz mi yanıldın
Niçin ağlarsın bülbül hey
Karlı dağlardan mı aştın
Derin ırmaklar mı geçtin
Yârinden ayrı mı düştün
Niçin ağlarsın bülbül hey
Hey, ne yavuz inilersin
Benim derdim yenilersin
Dostu görmek mi dilersin
Niçin ağlarsın bülbül hey
Kal’alı şehir mi yıkıldı
Ya nam-u arın mı kaldı
Gurbette yârin mi kaldı
Niçin ağlarsın bülbül hey
Gulistanlarda yaylarsın
Taze gülleri yıylarsın
Yavlak zârılık eylersin
Niçin ağlarsın bülbül hey
Uykudan gözüm uyandı
Uyandı kana boyandı
Yandı şol yüreğim yandı
Niçin ağlarsın bülbül hey
N’oldu şu Yunus’a n’oldu
Aşkın deryasına daldı
Yine baharistan oldu
Niçin ağlarsın bülbül hey.

SELAM OLSUN
Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selam olsun
Sela verin kastımıza
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun
Ecel büke belimizi
Söyletmiye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selam olsun
Eceli gelenler gider
Hepsi gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selam olsun
Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir asan vechile
Duyanlara selam olsun
Derviş Yunus söyler sözün
Yaş doludur iki gözün
Bilmeyen ne bilsin bizi
Bilenlere selam olsun.

ŞOL CENNETİN IRMAKLARI
Şol Cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış İslam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu
Salınır Tûba dalları
Kur’an okur hem dilleri
Cennet bağının gülleri
Kokar Allah deyu deyu
Kimi yiyip kimi içer
Hep melekler rahmet saçar
İdris nebi hulle biçer
Diker Allah deyu deyu
Altındandır direkleri
Gümüştendir yaprakları
Uzandıkça budakları
Biter Allah deyu deyu
Aydan arıdır yüzleri
Misk-ü amberdir sözleri
Cennet’te huri kızları
Gezer Allah deyu deyu
Hakka aşık olan kişi
Akar gözlerinin yaşı
Pür nur olur içi dışı
Söyler Allah deyu deyu
Ne dilersen Hak’tan dile
Kılavuzla gir bu yola
Bülbül aşık olmuş güle
Öter Allah deyu deyu
Açıldı gökler kapısı
Rahmetle dolu hepisi
Sekiz Cennet’in kapısı
Açar Allah deyu deyu
Rıdvan-dürür kapı açan
İdris-dürür hulle biçen
Kevser şarabını içen
Kanar Allah deyu deyu
Miskin Yunus var dostuna
Koma bu günü yarına
Yarın Hakk’ın divanına
Varam Allah deyu deyu.

PIRILTI
Ateş gibi bir nehr akıyordu
Ruhumla o ruhun arasından
Bahsetti derinden ona halim
Aşkın bu onulmaz yarasından.

Vurdukça bu nehrin ona aksi
Kaçtım o bakıştan, o dudaktan
Baktım ona sesizce uzaktan
Vurdukça bu aşkın ona aksi...

SEHER
Tuyûr-ı fâniye-i âlem-i tahayyül ü hâb.
Semâyı kaplayacak, şimdi, gâzeler gibi nûr
Zavallılar kalacaklar esir-i ufk-ı türâb.

Ve onların gözü eyler nücûm-ı fecre itâb
Ve onların sesi eyler «nihayet»i işrâb...

SONBAHAR
Bir taraf bahce, bir tarafta dere
Gel uzan sevgilim benimle yere
Suyu yakuta döndüren bu hazan
Bizi gark eyliyor düsüncelere.

SÜVARİ
Şu bakır zirvelerin ardından
Bir süvari geliyor kan rengi.
Başlıyor şimdi malül akşamda
Son ışıklarla bulutlar cengi.

Bir bakır tasta alev şimdi havuz
Suya saplandı kızıl mızraklar.
Açılıp kıvranarak göklerde
Uçuyor parçalanan bayraklar.

ŞAFAKTA
Dönsek mi bu aşkın şafağından,
Gitsek mi ekaalîm-i leyâle?
Bizden daha evvel erişenler,
Ağlar bugün, evvelki hayale...

Dönmek mi? Ne mümkün geri dönmek,
Düştüyse gönüller bu melâle?
Bir eldir ufuklardan uzanmış,
Zulmet bizi çekmekte visâle...

ŞAİRSİZ DÜNYA
Şairdir şiiri anlatan
Şairdir seni tanıyan
Şairdir duyguları yaşayan
Şairdir size bakan.

TAHATTUR
Bir Acem bahçesi, bir seccâde,
Dolduran havzı ateşten bâde...
Ne kadar gamlı bu akşam vakti...
Bakışın benzemiyor mu'tade.

Gök yeşil, yer sarı, mercân dallar,
Dalmış üstündeki kuşlar yâda;
Bize bir zevk-i tahattur kaldı
Bu sönen, gölgelenen dünyâda!

airdir duyguları yaşayan
YARI YOL
Nasıl istersen öyle dinle, bakın,
Dalların zirvesindeyiz ancak,
Yarı yoldan ziyade yerden uzak.
Yarı yoldan ziyade maha yakın.
UÇAN Blogları

Dikkat!
Görüntü ve Bilgiler Alıntıdır Telif Hakkı İle Korunuyor Olabilirler.

Hiç yorum yok: